Mutlu ve huzurlu olmanın yolu kendini ruhen ve bedenen iyi hissetmekten geçer. Besinleri yeterli miktarda tüketerek siz de sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. Sizin için gereken beslenme ihtiyaçlarınızı belirleyerek hayatınızı dengelemek. Bunun için de benim püf noktalarımdan yararlanabilirsiniz.
Arada kaçamaklar dışında yemeklerinizi evde yiyin. Evde pişen yemeğin yağını, tuzunu, pişirme şartlarını bilirsiniz; ancak dışarıda sadece önünüze servis edilen yemeği görebilirsiniz. Mutfakta hangi şartlar altında hazırlandığını bilmediğiniz yemekleri yemeyin.
Yiyeceğiniz saat belli olmazsa öğünlere hazırlıksız yakalanırsınız ve ilk ne bulursanız onu yersiniz, genellikle bu da sağlıksız besinler olur.
Yediklerinizi küçük lokmalarla, ağır ağır çiğneyin. Özellikle ana öğünlerinizde 20 dakikadan az bir süre içerisinde sofrada kalkmayın. Araştırmalar hızlı yemek yiyen kişilerin tokluk hormonlarının bozulduğu ve doyma hissinin ortadan kalktığını belirtiyor. Ağıza atılan her lokmanın en az 15 kere çiğnenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Metabolizmanız çalışmasını düzenlemek için ara öğün şarttır. Ayrıca düzenli ara öğün saatleri kilo verme hızını etkileyen önemli bir faktördür. Ara öğünleri ana öğünlere göre ayarlamak doğru olacaktır. Ara öğünlerde ise; peynir-ekmek, süt, ayran, yoğurt, taze meyve, badem-ceviz karışımı, kuru meyve ve bunların kombinasyonları porsiyon kontrolünce tercih edilmelidir.
Yağda çözünen vitaminlerin vücudumuz tarafından kullanılması için yağ alınması şarttır. Bu yağ ihtiyacımızı gün içerisinde 3 yemek kaşığı olarak düşündüğümüzde; 2 yemek kaşığını zeytinyağından, 1 yemek kaşığını da ayçiçek yağından karşılayabiliriz. Has tereyağı kullanımı bilinenin aksine zararlı değildir ancak kahvaltıda tercih edilmesini ve 1 tatlı kaşığını geçmemesini öneririm.
Meyve ve sebzeler bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirerek bizi hastalıklardan korur, sindirim sistemimizin daha düzenli çalışmasını sağlar. Sağlıklı bir bireyin her gün 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmesi gerekir. Fast food tarzı beslenmeyi de tamamiyle hayatınızdan çıkarın demiyorum, doğru ölçü ve kontrolde tüketilebilir.
Yapılan araştırmalara göre kahvaltı öğününü atlayan ve günde 2 öğün yemek yiyenlerin daha hızlı kilo aldığı tespit edilmiştir. İyi hazırlanmış bir kahvaltı hem kilo kontrolüne yardımcı hem de metabolizma hızının yavaşlamasına engeldir. Kahvaltı tercihlerinizi peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek veya çavdar ekmeği, mevsim yeşilliklerinden yana kullanabilirsiniz.
Yiyecek ve içeceklerin çoğu birkaç çeşit besin öğesi içermektedir ancak hiç biri tek başına ihtiyacımız olanın tümünü içermez. Besin öğelerinin yeterli alımının sağlanması için besin çeşitliliğini arttırmak gerekir. Tüketilen besin ve besin gruplarında çeşitlilik arttıkça, vitamin – mineral, makro ve mikro besin öğelerinin maksimum düzeyde, sağlık için gerekli olan miktarlarda alımı gerçekleşmektedir.
Büyük porsiyon yemekler sizi rahatsız eden şişkinliğe sebep olurlar ve bundan da önemlisi büyük porsiyon demek; daha fazla yiyecek, daha fazla kalori ve daha fazla yağ demektir. Daha küçük tabakları tercih ederseniz hem daha kontrollü seçimler yapabilir hem de ne yediğinizi bilirsiniz.
Çok az şeker kullanıyor ve bunun miktarını ayarlayabiliyorsanız şeker tüketimi size sorun yaratmayacaktır. Eğer bunu yapmak imkansız derseniz de gün içerisinde şekerli yiyecek veya içeceklerinin birinden vazgeçin yada asitli ve şekerli içeceklerin yerine çay, su, ayran gibi içecekleri getirin ama en güzeli şekeri kullanmamak ve bunun için de şekerden 21 gün uzak kalarak tadını unutmayı öğrenebiliriz.
Şimdi bir kağıt kalem alın elinize ve bu 10 maddeyi yazıp, buzdolabınıza yapıştırın. Bu maddelerin hepsine olmasa da yarısından biraz fazlasına bile uysanız çok güzel sonuçlar alacağınıza eminim.