Hepimizin bazen mide kapasitemizin çok üstünde yemek yiyip, o esnada bundan hoşnut olup daha sonra pişmanlık yaşadığımız oluyordur. Peki ‘binge eating’ tam olarak nedir?
İnsanları aşırı miktarda yemek yemeye teşvik eden birçok durum vardır ve bu davranışı bir kişinin fazla kilolu veya obez olmasına neden olabilir. Aşağıda birkaç durumu paylaştım, ve bu durumlarda iseniz neler yapabileceğinizi açıkladım.
Hangi durumlar sizi aşırı yemeye itebilir ve bu durumu aşıp nasıl üstesinden gelebilirsiniz?
Patronuz tarafından azarlanıyor, eşiniz / arkadaşınızla kavga ediyor ya da korkunç bir gün geçiriyorsunuz.
Stres, Depresyon ve Yorgunluk yeme eylemi ile oldukça ilişkili. Biz stresli, depresyonda veya hatta kızgınken, birçok kez kendimizi sakinleştirmek ve durumumuzdan kaçmak için yiyecek arıyoruz. Yemek, bizim için adeta rahatlatıcı bir ajan gibi…
Kendinizi sakinleştirmek için başka dikkat dağıtıcı bulmaya çalışın. Güvendiğiniz arkadaşlarınızı arayın ve onlarla zihin haliniz hakkında konuşun. Yardımlarını isteyin. Onlar sizi anlayacak ve daha iyi hissetmenize yardımcı olacaklardır. Birisiyle konuşmak her zaman yardımcı olur.
Sizi strese sokacak şeyleri değil ilham veren şeyleri etrafınızda barındırın, örneğin sosyal medyada kıskandığınız bir arkadaşınız varsa, onu görmekten rahatsız oluyorsanız onu arkadaşlıktan çıkarın ve bu tarz size rahatsızlık verecek kaynaklardan uzak durun
Görünüşünüz ile ilgili sürekli eleştiren toplumsal baskıcılara maruz kalıyorsunuz…
Bazen acımasız eleştirilere maruz kaldığınızı düşünüyor ve bu baskılara isyan ederek tepki gösterip daha da fazla yemeye başlıyorsunuz.
Yapmanız gerekenler: Bu eleştirilerin sizi isyancı bir hale dönüştürmesi yerine motive etmek için kullanın. Size inanmayan ya da durumunuzu anlamayacak olumsuz insanlardan uzak durun, o insanlar sizi sadece aşağı çekeceklerdir. Sizin ihtiyacınız olan şey daha yüksek motivasyon.
İnsanlara gelince, her durumda bir şeyler söylemek zorundalar. Kilo verince, aşırı kilolu olduğumu eleştiren eski insanlar, “Çok sıska gözüküyorsun, sağlıksız duruyor artık kilo verme” demeye başlarlar. Evet millet! Kilo vermek istiyorsanız, kendiniz ve kendi iyiliğiniz için yapın. Kendinize inanın ve yalnızca size inanan insanlara güvenin, hepimiz bu insanları tanıyacak kadar akıllıyız.
En sevdiğiniz TV programını izlerken, bir arkadaşınızla sohbet ederken ya da dizüstü bilgisayarınızda çalışırken yemek yiyor veya atıştırıyorsunuz…
Dikkatimizi dağıttığımızda, düşünmeden yiyoruz ve daha fazla porsiyonlarda yemek yiyoruz. Aslında, ne yediğimizin farkında değiliz. Normal bir insanın bir film izlerken patlamış mısır kovasının tamamını ekstra büyük bir kola ile birlikte nasıl yediğini merak ettiniz mi???
Ne yapmalısınız: Yemeğinize dikkat edin ve ne yediğinizin farkında olun. Hareket halindeyken veya bir durum sizin dikkatinizi dağıttığında asla yemeyin. Düşüncelerinizi yönetmeye çalışın. Çalışırken ya da tv karşısında yemek yemek isterseniz de, atıştırmalık yapacağınız şeyi küçük bir porsiyon olarak ayırın ve tüm gece yalnızca o kadarını yiyin.
En sevdiğimiz yemek piştiğinde daha çok yemek yeriz. Bu yemek bir de evde pişiyorsa işte o zaman tam bir aç gözlü oluruz… her şeyi yarıda bırakıp yarın bir daha başlarım diye düşünüyor olabiliriz…
Açıkçası, ‘En Sevdiğin Yemek’ ler son bulmayacak. Bugün bir tane en sevdiğin yiyecek var, yarın başka bir yiyecek daha olacak. Odağını kaybetmemen gerek…
Ne yapmalısınız: Doğru olanı yiyin, normal yeme miktarınız ve ölçünüz ne ise onu yiyin, fazlalıklar yalnızca size daha sonra sorun yaratacaktır (mideniz isyan edecek ve nasıl olduğunu çok iyi bilirsiniz). Gerçekten daha fazla yemek istiyorsanız, bir süre sonra da alabilirsiniz, ama kesinlikle hemen ikinci tabağa geçmemelisiniz. Cazip gelen şeyleri kontrol etmeyi öğrenin
Buluşmaların amacı; Sosyalleşme mi? Tıka basa yemek mi? Arkadaşlarınızla ve ailenizle kaliteli zaman geçirmek için sabırsızlanıyorsunuz ve bu da iyi yemek yeme anlamına geliyor. Akşam yemeği, kendinizi yiyeceklerle tıka basa doldurana kadar bitmiyor. Bazen sadece artıkları bitirmek için bile aşırı yeme eğilimindeyiz (kültürel olarak o tabaktakiler bitecek mantığı ile eğitilmedik mi?!)
Ne yapmalısınız: Küçük porsiyon yiyecek sipariş edin. Arkadaşlarınızla birlikte olduğunuzda (özellikle de ev sahibi olduğunuzda) bu mümkün olmayabilir, ancak aileyle kesinlikle yapabilirsiniz
Eğer daha fazla yiyecek sipariş etmeniz gerekiyorsa (arkadaşlarınızla birlikte olunursa), biriyle bölüşün, kendinize yemek ortağı bulun ve payınıza düşeni alın.
Şimdi ben diyete giriyorum hamur işleri, pizza, kek, tatlılar ı bir lokma bile almak yok!! Onun yerine bol bol acılı kabak çorbası, detoks suları veya diğer tatsız ‘sağlıklı yiyecekler’ tüketerek bu işi kesin başaracağım…
Piyasada mevcut olan her çeşit diyet planı var. Kilo vermek çaresizlik içinde olan bizlere en umut verici görünen seçenek. Tüm bu diyet planları, diyetimizde gerçekten çok sevdiğimiz yiyecekleri sınırlar veya hatta ortadan kaldırır. Bu, aslında sevdiğimiz şeye özlem duymamıza neden oluyor.
Bu yüzden fırsatı bulduğumuz zaman, sevdiğimiz gıdalarla kendimizi ödüllendiriyoruz.
Ne yapmalısınız: Doğru yemeyi öğrenin. Yemek yememek veya çok katı diyetler uygulamak kendinize işkence yapmaktan başka bir şey değildir, sağlık konusunu tartışmıyorum bile… İstediğiniz her şeyi yemelisiniz, ancak doğru yemeyi öğrenince. Bunun için doğru bir uzmandan kesinlikle yardım almanızı öneririm.
Partiler ya da buluşmalar yemek yemeğe bir davettir adeta. Bazılarımız sırf orada daha fazla yemek adına ya da vicdan azabını bir nebze azaltmak adına bir önceki öğünü atlıyoruz, ama üzülerek söylemeliyim ki bu iyi bir yöntem değil…
Ne yapmalısınız: Bu tarz davetlerde iken yiyeceğiniz çeşitleri aklınızda önceden planlayın ve kendinize sadık kalın. Yavaş ve tutarlı yiyin. Bir defaya mahsus yapılan kaçamakların size çok zarar vermeyeceğini (15 günde bir kez gayet iyi) hatırlayın, ancak aranızda düzenli bir ilişki olmasına da izin vermeyin.
Baktınız durduramıyorsunuz, yeterli gelmedi ve hâlâ yemek yemeyi arzu ediyorsanız, bilinçli olarak yapın yani demek istediğim, bir dilim keki yemeye özlem duyuyorsanız, yemeye devam edin, ancak yarattığı arzusunu tam olarak karşılamak istiyorsanız kendinizi suçlamadan yiyin ve tadını çıkarın. Bu bahsettiğim şeyi başarırsanız, tıka basan yeme sendromundan, suç işlemiş olma durumundan kurtulursunuz. Sonrasında bırakmadan ve kendinizi hiçbir şey için suçlamadan kaldığınız yerden devam edebilirsiniz
Hazırsanız artık başlayabilirsiniz…