Bir armağandır hayat bize. 5 dakika sonra neler yaşayacağımızı bilmeden, iyisiyle kötüsüyle sunulan bir armağandır hem de. Kurallarını koyarak ilerlersen, körü körüne bağlanırsan, öylesine yaşamak için yaşarsan, varlığının kıymetini bilmezsen, önce zihninde esnemezsen ne anlamı var ki ?
Şuanda bulunduğun yaşında ortaya kendinden bir parça koymaya, kendini tanımaya, yeni şeyleri denemeye, varlığını anlamlandırmaya ne kadar hazırsın ? Motivasyonunu yükselten şeyler neler farkında mısın ? Zihnin sana ne kadar izin veriyor bir şeylere atılmak için ?
Ve burada çok önemli bir nokta daha var ki;
Kararlarını verirken zihnini mi, kalbini mi yoksa mantığını mı dinliyorsun?
Üstünde düşündüğün, gerçekleştirmek istediğin, belki de şuanda kalbinin bir köşesinde cesaretinin olmasını bekleyen veya zamana bıraktığın her ne varsa;
Adım at ve ilerle.
Zamanla olup olmayacağını zaten yaşadıkça göreceksin.
Yolunda sıçrayacak, koşacak, belki de bazen takılacak ama her seferinde başladığın için kendine teşekkür edeceksin.
Çünkü biliyorum inanırsan; başaracaksın…
Hayatı ve zamanı erteleme.
Huzurlu ve dengeli haftalar.
Her yazıya bir söz;
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.” David J. Schwartz